EKB NEDİR?

BLOG

Enerji Kimlik Belgesi (EKB) 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine göre binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasını, enerji israfının önlenmesini ve çevrenin korunmasını sağlamak için asgari olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, sera gazı salımı seviyesi, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeren alınması zorunlu bir belge.

ÇEVRECİ ANLAYIŞ

"Enerji Kimlik Belgesi" (EKB) uygulaması için Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğinin Geçici 4'üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince 01 Ocak 2021 tarihinden sonra yapı ruhsatı alan binalar yeni bina, bu tarihten önce yapı ruhsatı alan binalar mevcut eski bina olarak değerlendiriliyor. Bu tanıma istinaden 1 Ocak 2021 tarihinden sonra yapı ruhsatı almış binaların (yeni binalar), yapı kullanma izin belgesi (iskan ruhsatı) alınması aşamasında Enerji Kimlik Belgesi'ni (EKB) ilgili idareye (belediye) sunması gerekiyor.

 

 

 

Enerjiyi neden korumamız gerekiyor?

İklim değişimi Türkiye'de ve dünyada büyük sorunlar yarattı. Değişimlerin yarattığı etkiler ise adeta günlük hayatımızı etkiler hale geldi. Bir yandan sürdürülebilir kaynaklar olmadığı içi dünyada yaşanan iklimsel değişimler, sel ve yangın gibi sorunlar bitmiyorken diğer yandan hem gıda hem de enerjide kıtlık riski hissedildi. Türkiye de tüm dünya gibi enerji konusunda gittikçe artan ve önem arz eden bir taleple karşı karşıyadır. 1990-2012 yılları arasında birincil enerji tüketimi yılda ortalama yüzde 4 ila 5 civarında bir oranla sürekli olarak artış göstermiştir. 2008 yılının sonları ve 2009 yılı boyunca süren ekonomik kriz sebebi ile mevcut talepte azalma görülse de, takip eden yıllarda enerji tüketimi yine artmaya devam etmiş ve 2012 yılında birincil enerji tüketimi 121 milyon TEP olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam Türkiye'nin dünyada en fazla enerji tüketen ilk 25 ülke arasına girmesine yeterli olmuştur.

Bunun yanı sıra son yıllarda Türkiye'nin enerji ihtiyacının sadece yüzde 24 ila 29'u yerli kaynaklardan temin edilmiştir. Toplam petrol tüketiminin ise yüzde 9'u yurt içi üretimlerle karışlanabilmiştir. Ülkemizde başlıca yerel kaynaklar kömür, hidrolik enerji, biyokütle ve petroldür. Yağış koşullarına göre değişen hidrolik enerji, 2013 yılında toplam elektrik ihtiyacının yüzde 25 ini karşılamıştır. Aynı yıl için doğalgaz yüzde 44'ünü, kömür yüzde 25'ini ve rüzgâr enerjisi ise yüzde 3'ünü karşılayabilmiştir.

İşletmelerde Enerji Verimliliği

Bir işletmenin enerji verimliliği konusunda çalışma yapmasının temel amacı maddidir. Enerji verimliliğinde artış sağlanması bir işletmede maliyetlerin azalmasını sağlamakla beraber, daha rekabetçi süreçler elde edilmesine katkıda bulunur. Bunun yanı sıra KOBİ'lerde enerji verimliliği artışı, sadece ekonomi açısından yani faturaların azalması amacı ile hedeflenmez. Sürecin daha iyi kontrol edilmesini sağlayan daha modern proses ekipmanları kullanımı, enerjinin verimli kullanılmasının yanı sıra ürün kalitesinde artışı ve devamlılığı da beraberinde getirir. Diğer taraftan daha az enerji kullanımı ile aynı sonuçları elde etmek, ithal enerjiye olan bağlılığı azaltacak ve enerji fiyatı üzerindeki kontrolü arttıracaktır. Enerjinin daha az tüketimi çevreye daha az emisyonun yayılmasını sağlayacak ve bu da hava kalitesinin artmasına katkıda bulunacaktır. Hava kalitesinin artması sonucunda azalan CO2 emisyonları ve su buharı da iklim değişiminin küresel etkilerini azaltacaktır.